Mesut Yılmaz

Матеріал з Vikisöz
Mesut Yılmaz
Doğum tarihi 6 Kasım 1947
Doğum yeri İstanbul
Ölüm tarihi 30 Ekim 2020
Ölüm yeri İstanbul
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Ahmet Mesut Yılmaz, Türkiye'nin 48., 53. ve 55. hükümetlerinde toplam yaklaşık 2 yıl boyunca 3 kez başbakanlık ve çeşitli bakanlıklar ile Anavatan Partisi genel başkanlığı yapmış Türk siyasetçi.

Alıntılar[ред.]

  • Benim MGK'daki tavrımla dışarıdaki tavrım farklı olmaz. Ben Erbakan değilim!
28 Şubat sürecindeki başbakanlığı sırasında TSK ile yaşadığı gerilim hakkında
  • Siz devletin trilyonlarını götürdünüz, trilyonlarını!
Tansu Çiller ile gerçekleştirdiği bir televizyon tartışması sırasında
  • Bakın 28 Şubat'taki MGK toplantısını hepimiz merakla bekliyoruz. Ne olacak diye tartışıyoruz. Darbe olacak mı diye tartışıyoruz! Bunu da yüksek sesle tartışıyoruz! Bunu tartışmak bile Türk demokrasisi adına yeter ayıptır!
28 Şubat 1997 MGK toplantısı öncesinde parti grup toplantısı sırasındaki konuşmasından
  • Hanımlar... Hanımlar, Tansu Hanım'la uğraşmayın. Tansu Hanım'ın bir haftalık ömrü kaldı. 28 Aralık sabahı Tansu Hanım yok! (Alkışlar) Ama... Ama dikkat edin, Tansu Hanım'dan kurtulurken Hoca'ya (Erbakan) yakalanmayın!
(27 Aralık 1995 seçimleri kampanyaları sırasında ANAP'lı kadınların "Vur vur inlesin, Tansu Çiller dinlesin" sloganları üzerine)
  • Değerli milletvekilleri, Genelkurmay ciddî bir kurumdur. Genelkurmay, kendisini ilgilendiren hiçbir asılsız haberi tekzipsiz bırakmaz; cevapsız bırakmaz. Örnek mi istiyorsunuz; 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısından sonra, Sayın Başbakan, Millî Güvenlik Kurulunda komutanlarla uyum içerisinde olduğunu 60 milyon insana açıklamıştır; ama, aradan yarım saat geçmeden, aynı Genelkurmay "biz, Atatürk düşmanlarıyla uyum halinde olamayız" diye açıklama yapmıştır... (RP sıralarından gürültüler, "yuh" sesleri...) Ben yapmadım, Genelkurmay yaptı... (RP sıralarından "yuh" sesleri, gürültüler)[1]
(20 Mayıs 1997 Salı günü Meclis oturumunda konuşurken)
  • Demokrasinin alaturkası alafrangası olmaz. Demokrasi herkes içindir. Demokrasi siviller için ayrı, askerler için ayrı olmaz. Ülke olarak demokrasi yolunda çok mesafe aldık ama görüyorum ki hala gitmemiz gereken bir yol var. Bu yol öyle temiz bir yol değil, biraz mayınlı bir yoldur. Ama bu yolda giderken gerekli dikkati göstermek ve vatandaşlarımızı demokrasi dışı antidemokratik yöntemlere mahkum etmemek bunun için gerekli basireti ve sağduyuyu göstermek bize düşer.[2]
  • Sivil savunma hizmetlerimiz aksamıştır. Kurtarma işlerimiz yetersiz kalmıştır. Müteahhitlerimiz malzemeden çalmıştır. İmar düzenimiz laçkadır. Hepsinde gerçek payı var. (...) Nasıl ki sevgi paylaştıkça çoğalırsa, acılar da paylaştıkça azalır.[3]
(17 Ağustos 1999 depremi hakkında ANAP grubunda konuşurken)
  • Türkiye, Körfez Savaşı sonrası gelişmelerden olumsuz etkilenen ülkelerin başında gelmiştir. Ülkemiz, söz konusu savaşın olumsuz sonuçlarının yükünü taşımaya halen de devam etmektedir.[4]

Kaynakça[ред.]